Daha önceki Blog yazımda mevcut eğitim sisteminin yata eksenli anlayışı üzerine kurulduğunu ancak tek eksenli anlayışın yetersiz olduğundan söz etmiştim.  Tek eksenli eğitim sistemi yerine hem yatay hem de dikey eksenin birlikte yer alan başka bir eğitim sistemi ile ilgili tartışmalar yapılmıştı. Ancak dikey eksenli bir eğitim sistemine geçmek için yatay eksenli öğretici merkezli bir öğrenme-öğretme anlayışından daha farklı öğrenme-öğretme anlayışına ihtiyaç vardır.

Mevcut yatay eksenli öğrenme anlayışına dayalı oluşmuş olan sistemde belli zorlama ya da koşullara bağılı olarak öğrenmelerin gerçekleşmesinden daha farklı bir durma geçilmesi gerekmektedir.  Öğrenenin kendi öğrenme becerisi, öğrenme hızı ve isteği doğrultusunda öğrenmelerin gerçekleşmesi için dikey eksenli sistemin mevcut sistem içinde yer alması gerekmektedir. Eğitim sisteminin dikey esen temelli çalışabilmesi için bireyin öğrenme becerisinin geliştirilmesi, öğrenme potansiyelinin ortaya çıkarılması için öğrenme sorumluğu öğrenen bireyde olmalıdır. Dikey eksen için gerekli olan örenme ile ilgili bu beceriler yatay eksenli sistemde öngörülmeyen ve arzu edilmeyen becerilerdir. 

Dikey eksenli bir sistem içinde öğrenme için kendi öğrenme becerileri hakkında farkındalık kazanması, kendi kendine öğrenme becerilerini geliştirmesi ve öğrenme sorumluğu alması gibi üç aşamadan oluşan Kendi Kendine Öğrenme Becerilerini kazanma süreci ile gerçekleşir. Kendi kendine öğrenme süreci içinde yer alan üç aşamayı tamamlayan bir birey “Kendi Kendine Öğrenen Bireye” dönüşerek kendi öğrenmesinin sorumluluğunu alabilen yaşam boyu öğrenen bireye dönüşecektir. Öğrenme sorumluğu, kendi kendine öğrenme ve kendi öğrenme becerileri hakkında farkındalık kazanma dikey eksenli sistemin de temel özelliğidir. Bu nedenle dikey eksenli sistem ile kendi kendine öğrenme becerileri arasında kuvvetli bir ilişki vardır.