“Eğitim sistemlerinin eksen değişim zamanı geldi mi” başlıklı bir önceki yazımda mevcut eğitim sistemlerinin yatay eksene sahip olduğuna değinilmiştir. Ayrıca yatay ve dikey eksenin ne olduğu kısaca açıklanmıştı. Bu yazımda eksen değişiminin nasıl sağlanabileceği konusunu açıklamaya çalışacağım.

Eksen değişim eğitime ilişkin mevcut bakış açısının değiştirilmesi anlamına gelmektedir. Eksen değişimi mevcut eğitim sisteminde ortaya çıkan sorunlara çözümler oluşturmasının sağlanması için sisteme yeniliklerin eklenmesi değildir. Eğitim sisteminin eksen değişikliği, mevcut eğitim sisteminin tüm güçlü ve zayıf yönlerinin değiştirilmesini öngörülmektedir. Bu nedenle eksen değişiminin başlangıç adımı olarak mevcut eğitim sistemi ile ilgili sahip olunan tüm algıların ve durumları sorgulanması gerekmektedir. İkinci temel adım ise mevcut eğitim sisteminin ekseninin değişim yönüne karar verilmesidir.

Yukarıda kısaca bahsedilen bu iki temel adım ile esken değişiminin düşünsel alt yapının sadece bir boyutu olan eğitimle ilgili mevcut algıların değiştirilmesi öngörülmektedir. Genellikle bu iki temel adımın atılması yani eğitimle ilgili algılardaki değişim sanki politikacılar ve/veya karar alıcıların sorumluluğunda gibi görülebilir. Ancak onlardan önce eğitim bilimi üzerinde çalışanların, eğitim sistemi içinde uygulamaları gerçekleştirenlerin eğitim sürecinde bulunan hedef kitlelerin ve iş dünyasının eğitimdeki eksen değişimine olana inançlarının ve algılarının değişmesi gerekmektedir.  Örneğin bir öğrenci, mevcut sistemle ilgili sahip olduğu deneyimi ile kendi beklenti ve ihtiyaçları arasındaki uyumsuzluğu bir politikacıdan veya karar alıcıdan daha iyi biçimde analiz edebilir. Bu tür analizleri öğretmen, eğitim bilimciler ve iş dünyasında ilgililer de kolaylıkla yapabilirler.

Eğitim Sisteminde Eksen Değişimi için öngörülen iki temel adımla birlikte politika yapıcılar ve eğitim sistemi ile ilgili karar alıcıların atacakları adımlar ile eğitim sisteminde eksen değişimi görünür hale gelecektir. Bu değişim çabalarının özünde yeni bir eğitim anlayışının ortaya çıkarılması vardır.

Örneğin mevcut eğitim sistemi yatay eksen ağırlıklı bir yapıyı esas aldığı için yatay eksenin karşıtı olan dikey eksen temelli yeni bir sistem öngörüsü yapılabilir. Örneğin yatay eksenli mevcut eğitim sisteminde bireyin öğrenmesi ile ilgili çabaların odağında önceden belirlenmiş eğitim politikalarına dayalı olarak öğretilenlerin yeterli ve gerekli olduğuna ikna çabası vardır. İkna etme sürecinin en önemli aktörleri öğretmenlerdir. Mevut eğitim sistemi bireyin öğrenmeye ikna edilmesi anlayışına dayalı olarak tasarlanmıştır. Sistemin işetilmesi ile ilgili kararların alınmasında öğrenci dışındaki herkes yer almaktadır.  Öğrenen mevcut eğitim sistemin içinde kendisine sunulanların onun gelişim için gerekli olduğuna ikna edilerek öğrenmesinin sürdürmeye çalışılır.

Yatay eksenli bir eğitim sisteminde öğrenen için öngörülen gelişim planının sorgulanmadan olduğu gibi kabul edilmesi gerekir. Çünkü iç içe geçmiş ve birbirinin ön koşulu olan alt sistemlerin tamamı ikna edilme süreci ile entegre edilmiştir. Liseyi bitiren kişi lisede öğrendiği konulardan sınava girerek üniversiteye gidere. Lisedeki öğretim programı dışında bildikleri, bireysel gelişimi, kendi kendine öğrendikleri için avantaj sağlamaz. Liseyi bitirmeden bu sınava girme imkânı yoktur. İkna olmayan bir öğrenen çok kolaylıkla sistem dışına atılmaktadır.

Dikey eksende ise bireyin öğrenmelerinin sadece bir kaynak veya zorunlu bir sistem içinde bulunarak elde etmez. Pek çok sistemden bilgi ve beceri kazanarak kendini geliştirme imkanlarına sahip olabilir. Öğrenen bir öğreticiye bağımlı olmadan öğrenmelerinin sürdürebilir. Pek çok kaynak onun için öğrenme fırsatları sunabilir. Önemli olan bireye bu fırsatların ve kaynakların sunulmasıdır.